Ara Satın Al Bilgi Al

SİNAN ERGİN'LE CANLI YAŞA


Kişisel Bütünlüğümüzü Sağlamak
KORKU ve TAKINTILI DÜŞÜNCELERDEN KURTULMAK için
Dış Dünya ve Düşüncelerimizle özdeşleşmemeliyiz.
BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ KORUMAK için
acı, endişe ve kaygılarımızı yönetebilmeliyiz, öyle değil mi?

PEKİ NASIL?
SİNAN ERGİN’LE
Canlı yaşa – “Live Alive”
7 ADIMLI METODU
ÖZEL PROGRAMI

CANLI YAŞA'NIN SANA FAYDASI NEDİR?


  • Acı, endişe ve kaygılardan özgürleşmek
  • Kalben, ruhen ve beynen kendini yönetebilmek
  • Karar Almak
  • Öfke, sinir ve kızgınlığı ortadan kaldırmak
  • Değişim ve dönüşüm için beklentilerini eyleme geçirmek
  • Daha yaratıcı ve pragmatik olmak
  • Dış dünyadan özgürleşmek
  • Takıntılı düşüncelerden kurtulmak

1.000'lerce Kişi Sinan Ergin'le
CANLI YAŞA eğitimi ile istediği ve hakkı olan hayata CANLI YAŞAMA geçti şimdi sıra sen de!

Program


    12 Kasım Cuma
  • 16.00- 19.30 Eğitim
  • 20.30 Akşam Yemeği

  • 13 Kasım Cumartesi
  • 08.00-09.00 Güne Başlangıç
  • 09.00-10.30 Kahvaltı ve Serbest Zaman
  • 10.30 -13.00 Eğitim
  • 13.00-17.00 Öğle Yemeği ve Serbest Zaman
  • 17.00-20.00 Eğitim
  • 20.30 Akşam Yemeği

  • 14 Kasım Pazar
  • 08.00-09.00 Güne Başlangıç
  • 09.00-10.30 Kahvaltı ve Serbest Zaman
  • 10.30-13.30 Eğitim

* Vade farksız eğitim kredisi ayrıcalıkları için bizleri ara! 0212 212 73 73


Eyleme geçmek ve istenen hayatı yaşamak için

Rutin bir şeyse eğer yaşanan, eyleme geçmek imkansızdır. Alışkanlık ve rutin zaman kavramı içerisinde gelişiyor, yavaş-yavaş oluştuğunda ne yazık ki kişi artık bunu fark edemiyor. Halbuki sadece bir anda yani şok olduğumuzda hemen eyleme geçebiliyoruz. Örneğin: Bir gecede bütün saçlarınız dökseydi, sabah uyandığınızda hiç saçınız kalmasaydı hemen eyleme geçip bir şeyler yapmaya çalışırdınız. Ama yavaş-yavaş kim bilir kaç yılda döküldüğünden; artık ona alışmış ve kabullenmiş vaziyettesiniz. Zihnimizin çalışma şeklinin, alışkanlık ve rutin olanın farkına varmak çok önemli. Seni yöneten beyin istikrar ve rutin istiyorsa o zaman büyük ihtimalle eski hayatını tekrarlıyorsun. İyisiyle ve kötüsüyle. Bitkisel hayattayım ama farkında değilim. İnsanlar diyorlar ki ben canlıyım, kanlıyım, yaşıyorum. Sence bu yaşamak olabilir mi? Aynı labirentte dönüyor. Halbuki öyle değil. İnsanın çok önemli bir misyonu var. Uyanması ve canlanması için, canlı yaşam için. Live Alive – Canlı Yaşam

İş ve özel hayatta başarı için

Hem iş hayatında başarı hem de özel hayatta başarılı olmak için acaba dikkatinizi nereye vermeniz gerekir? Dikkati sadece bir yere vermeye çalışırsanız, o ikilik oluşturur. İkilik çatışma doğurur. Zamanla o çatışmanın içinde huzursuz ve mutsuz olmaya başlarsınız. Beyin ve düşünceler sizi başka yere götürmeye çalışır. Bütün dikkatinizi verip her şeyin farkında olursanız o zaman hiçbir şey senden kopmamış olur. Live Alive – Canlı Yaşam bu konuda son derece önemli ve etkili yöntem.

Sağlıklı ve mutlu ilişkiler için

İlişki ve İletişim dendiğinde kafamızda hep bir senaryo var. Kendimize göre beklentilerimiz ve olması gerekenler var. Fakat hayat öyle yürümüyor. Öyle değil mi? İnsanların da sizden beklentileri var, hayatın da sizden beklentileri var. Bizler hep bu konuda çatışma yaşıyoruz. Ben bir şeyler istiyorum, çevrem bir şeyler istiyor, insanlar bir şeyler istiyor. İlişkilerde başarılı olmak ve iletişimde başarı neredeyse imkansıza yakın. İlişkide ve iletişimde başarı için birçok eğitim, birçok teknik ve yaklaşım var fakat kritik konu ne biliyor musun? İnsanın karşısındaki kişi ile ilgili kendi önyargıları ve beklentisi olduğu sürece ilişki ve iletişimde hiçbir zaman başarılı olamaz. Hepimizin şablonlarımız ve ideallerimiz var ve dış dünyadaki insanların, arkadaşlarımızın, sevgililerimizin, eşlerimizin hatta iş dünyasındaki müşterilerimizin, patronlarımızın ve çalışma arkadaşlarımızın bu şablonlara uymasını ve beklentilerimizi karşılamasını istiyoruz.

Bu imkansız öyle değil mi? Peki ne yapacağız?
Önce kendimizle iletişim tam olmalı ve sonra dışarıdaki beklentiye ihtiyaç kalmayacak. Sen değişmeden hiç bir şey değişmez!

Yorgunluk ve sıkıntı olmaması için?

Neden yorgunluk ve sıkıntı içerisindeyiz? Çünkü sıkışmış vaziyettesiniz. Tüm alanınızı doldurduğunuz için size yer kalmamış, sıkılıyorsunuz. İçeride sıkışıyorsunuz. Oradan çıkarsanız nefes alacağınızı düşünüyorsunuz. Halbuki Live Alive – Canlı Yaşam “Oraya neden sıkışıyorsun?”, sıkışmaman lazımdı diyor. Bütün öğretiler olan bir sonucu yönetmeye çalışırken Live Alive – Canlı Yaşam daha oluşmadan önce olayları çöz diyor... Olmadan önce olması lazım, olduktan sonra değil. Sıkıldım demek, enerji kaybı demek, doldurdum demek. Halbuki Live Alive – Canlı Yaşam içinde bırak yorulmayı çok daha büyük enerji sahibi olursunuz. Live Alive – Canlı Yaşam çalışmasına devam ettikçe içinizdeki boşluk size enerji yaratır, oradan da yeni fikirler doğmaya başlar, yorgunluk kalmaz hayatınızda... İnsan enerjisini gereksiz yere harcamadığında ve devamlı arttırdığında yorgunluk diye bir şey olmaz. İnsan mümkün olduğunca kendi içsel dünyasına döndüğünde, o enerji çok daha farkı ve değişik oluşumlar yaratır.

Çaresizlik hissinden, öfke ve kızgınlıktan özgürleşmek için?

Tepki vermek kesinlikle acizliktir yani aciz ve çaresiz insanlar tepki veririler. Öfkeli bir kişi çaresiz kişi demektir, derdini anlatamıyor, kendisini duyuramıyor, sorunlar karşısında kendisini çaresiz hissediyor demektir. O yüzden öfke, kızgınlık ve sinir çaresizlik belirtisidir. Öfkeli, kızgın ve sinirli kişi çaresizdir. Live Alive – Canlı Yaşam çalışması sizin dışarıya tepki vermenizi durdurur. Kendini yöneten dünyasını yönetir.

Acı, üzüntü, kederden özgürleşmek için?

Beynin çalışma şeklini biliyor musunuz? Beyin bir düşünceyi alır, düşünce görselleşir, o görselliğe inanır ve o inandığı görselliği hayata geçirebilmek için kimyasal salgı yayar ve siz eyleme geçersiniz. Örneğin: Kabus görüyorsanız, beyin kendi görselliğine inanır ve rüyada olduğunu bilmediğinden bir kimyasal salgı olan adrenalin salgılar. Siz de aynı gerçek hayatta yaşarmış gibi o acıyı, sıkıntıyı ve ya mutsuzluğu yaşarsınız. İşte aynı rüyada olduğu gibi hayattaki acıların nedeni de budur. İki farklı acı var. Biri psikolojik acı, yani beyinle yaratmış olduğunuz acı, diğeri bedenen yaşamış olduğunuz acı. Hangisini daha çok hissediyorsunuz? Bedenen yaşamış olduğunuz acıyı mı? Yoksa psikolojik acıyı mı daha çok hissediyorsunuz? Bu soru çok önemli çünkü bedenen yaşamış olduğunuz acı geçince gidiyor, fakat psikolojik acı her daim devam ediyor. Psikolojik acıyı yaşayan ruhunuz mu? Bedeniniz mi? Bildiğiniz gibi insan hücrelerinin %90’ı bir yıl içerisinde yenileniyor. O zaman yeni gelen hücrede hastalık olmaması lazım. Aynı beyinin rutini yaşaması gibi hücreler de içerisindeki müthiş hafıza ile bunu yaşamaya devam ediyor. Müthiş bir DNA’sı var kodlanmış vaziyette. Bu kodlamadan bir tanesi görev, yapması gerekenler. Diğer kodlama da yaşadığı bütün acı ve sıkıntılar.

Peki ne yapacağız?
Live Alive Canlı Yaşa 7 Adım ile her an yeni bir yaşamdır.